20 Şubat 2014 Perşembe

Susmak.

Susmak Bazen susmak gerekir düşünceleri yüreğe hapsetmek.Oysa içinden geçenleri olanca çıplaklığı ile söylemek isterken susmak haykırırcasına konuşmak isterken susmalara mecbur bırakılmak.

Toplumun değer yargılarıdır senin önüne set vuran.Yanlıştır güzel denilen güzel değildir.Senin gözünle görmeyince narsistlik ön plana çıkınca karşı tarafta,kendine sus en  hayırlısı susmak dersin.

Benim bakıp olanca çirkinliği gören gözüm  bunu görüp dururken nasıl desin güzel diye,değil ki.Gerçeği gözlerinin gördüğü çirkinliği söylesen  burada olmazlar önüne set çeker.Hani aman birileri üzülmesin,kırılmasın adınadır sessiz kalmalar.

İşte bu noktada susman gerektiğini düşünür fikirlerini söylemek istediklerini kendine saklarsın.

Bırak seni başkaları methedip yaptığın işleri takdir etsinler.Bu nasıl narsistliktir?Flular içinde berraklık görüyorsun işte o nokta da susuyorum.

Gidip içinden geçenleri konuşmak avaz avaz haykırmak için yüreğinin sakin loşluklarına  kuş olur uçar gider konuşur dertleşirsin.Seni bir tek anlayan sarıp sarmalayan orasıdır.

19 Şubat 2014 Çarşamba

İnziva.

ışıkları kapat
perdeleri ört
kapıları kapat
telefonları iletişimleri
çek hepsinin fişlerini 
kopar bağlantılarını
çek elini aklını 
her şeyden uzaklaş
kimselerin olmadığı uzaklar
kadının aklından geçenler bunlardı
yapsa da beyninde ki düşünceleri
ah işte onlardan uzaklaşamıyordu
inzivalar en ihtiyaç duyduğu
alıp kendini gitmeler
başını kafasını düşüncelerini
bırakıp gitmeler
bu bu nasıl olacaktı
bilmek yapmak
şu an en ihtiyaç duyduğu
kimseler aramasın sormasın
hatta unutsunlar onu
unutsun onları
ağır gelmeye başlamıştı bu yük
yorgundu beyni yorulmuştu
ruhu isyanlarındaydı
döndü dolaştı odanın 
dört yanında oturdu 
hayal sadece bir hayal istediğin 
dedi 
oysa çok bir şey değildi ki
hayalleri bile mütevaziyken
bu haksızlıktı.ı


15 Şubat 2014 Cumartesi

Değdi mi?

aklım geçmişe takılı delice
neden niye dediğim 
cevapsız sorularımla
bir başımayım
hak etmedim 
reva görülen haksızlığı
bu rezil aşağılanmaları
yara kapanmıyor
çiğnenen onurum 
her an kanıyor kanıyor
hüznün yaşları akıyor
değermiy di hiç
çiğnediğin 
"aşk"a değdi mi
söyle anlat dahi 
diyemedim
şimdi mutlu musun
ezip geçince
nispetlerinle beni
onurun yukarılara çıktı mı
lal oldum
sustum kaldım 
yüreğimin derinlerinde
boğdun boğuldun
deli saçması davranışlarınla.a

13 Şubat 2014 Perşembe

İhanet.

ihanetin şiirini yaz derler
yüreğim ince ince
sızlamalara başlar
nasıl siler avuturum
yüreğimde ki yaşları
ondandır yazmamalarım 
kanadıkça yaralarım
acısını nasıl dindirsem der
bulamayacağımı bile bile
çaresini ararım
ihanetin tarifini yapamam
kırıldı kalem
kendim de saklar
yüreğimi nasırlaştırırım
susar kendime konuşur
kendime anlatırım
beni bir tek ben anlarım.m