2 Aralık 2014 Salı

Avut Beni.

Uyut yüreğinde.
Unut beni aklında.
Topraklara göm sevdamı.
Gece oldu mu, 
Yıldızları istiyorum.
Ben isterim, 
Sen bana boş ver
Gelseler ışıltıları ile aydınlansam.
Derim de ben aslında,
Sen gelmiyorsun ya 
Seni isterim.
Gelde avut beni isterim.
Haydi madem öyle
Sen yoksun 
Yıldızları yolla bana.
Yoldaş olsunlar yalnızlığıma.a

25 Kasım 2014 Salı

Nicedir.

Nicedir,
Sakindi denizim
Durgundu sularım
Yine geçti yüreğimden
Bir büyük gemi
Denizim taştı
Dalgalarım kabardı
Martılarım çığlık çığlığa
"Yine" yeniden
Denizimden karaya vuruldum.
Lanet olsun ihanetin rengi
MAVİ'ye.e.!
didelerim.blogspot.com.

13 Kasım 2014 Perşembe

Sen.

Sen.
Sen benim
Karşı da gördüğüm
Görüpte gitmek isteyip
Gidemediğim varamadığım
Ufuk çizgimsin.n.


22 Ekim 2014 Çarşamba

Lanet Olsun.


Sen sığınırsın ancak sen.
Bir köstebek gibi inersin.
Dehlizlerine,izbelerine.
Yarasaları anımsatır kaçışlar.
Her kaçışlar da uzaklaşmalar.
Nefret edercesine.
Bu kaçışlardır unutturan.
Unutulması gerekenleri.
Yerine diş bilemeler.
Eskilerden bugünlere.
Ve lanet olsun o güne.
Lanet olsun.
Benim iyi hallerime.v

2 Ekim 2014 Perşembe

Kırgınım.


Kırgınım ben hayata,insanlara.
Kaldıramıyorum en basit kaşları çatılmış bir bakışı.
Bir azarlanmayla ölümü düşünen çocuklar gibi alınganım.
Ve  o kadar yenik yüreğim.
Saymadım kaç hayal kırıklığı geçti üzerimden.
Kaç kez savaş verdim.
Kaç kez barış imzaladım kendimle.
Yine de tebessümlerim bir nakış durdu hep ağzımın kenarında.
İçim darma duman olurken.
Daha başında kaybettim ben her yarışı.
Şimdi ne sen umrumdasın hayat.
Ne de ölüm.
Beyaz bir sayfanın ucu kırık kalemiyim ben.
L.Tunç.

19 Eylül 2014 Cuma

Yine Yeniden.

Yine yeniden gelmişti kabus dolu günler geri.Gece gibi karanlık,dolu dolu zorluklar,dün gibi aklındaydı yaşadığı o günler.Kadın evlere sığamayacağını anlayınca atmıştı kendini sahilde kimselerin olmadığı çok sevdiği denizin yanına.Üzgündü,ciğerinin göz göz kabarıp şiştiğini ve nefes almasını dahi zorlaştırdığının farkındaydı.

Ölmekle kalmak arasında ki ince çizgide iç sesiyle sorgulamak istiyordu olanları.O ince çizgi ki arada uyuyup nefes aldırıp aniden uyanması ile onu hiç terk etmeyen kabuslar yaşatan kahrettiren olgusuydu.İşte yine uyanıştı yine üzüntü dolu günlerdi gelen.

Uzaktan gelen ezanın sesi ile düşünceleri bölündü.Rahatlamıştı ezanın ulvi sesi karşısında.Sığınacağı tevekkül edeceği Allah'ına şükürler edip el açıp en içten dualarını usulca içten yapmıştı dudaklarının kıpırtısı eşliğinde.

Gelecek günlerin zorluğu ile annesi geldi aklına nasıl da desteksiz dayanaksız oluyor kişi kendini en çok sevenin ölüm yokluğu ile,Naçar biçare özlemlerin giderilişi kimbilir hangi zaman dilimine yazılmıştı.Bunu bilememek bilseydi şayet nasıl olurdu hayat denilen labirent.

Şimdi çok çok dua zamanı deyip yanaklarından süzülen göz yaşlarını usulca elinin tersi ile silip oturduğu banktan kalkıp günlük hayat koşuşturmacalar içinde ona biçilen vazifeleri yapmak üzere yine evinin yoluna doğru vurdu kendini ve de yorgun düşünceleri ve üzüntüleri ile beraber.


8 Eylül 2014 Pazartesi

Sevgi İnsanları.


"Fesleğen,dokunulmadıkça kokusunu hissettirmeyen bir bitki türüdür.Aynı fesleğen gibi,dokunulmadıkça varlığında ki cevherleri göstermeyen,sevgi dolu insanlar vardır.Onlara dokunulduğu zaman ellerini uzatır,size bol bol sevgi ve şefkat bağışlarlar.Aslında herkes gibidirler,herkes gibi giyinirler,herkes gibi yaşarlar,herkes gibi çalışırlar,herkes gibi konuşurlar.Ama onlara dokunulduğunda,bir midye gibi açılırlar ve o zaman içlerinde ki inci ortaya çıkar.Onlar mutlak sevgiye,aşka ulaşmış kişilerdir,kendilerini ve diğer insanları ruh varlıklarıyla bilir,tanırlar. 
Böyle bir insanla karşılaştığında bil ki,sırlar bahçesinin eşiğindesin.İçeri girip girmemek,artık senin seçimindir.”
Alıntı.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Ben Kimim.

Düşlediğim kadar insanım.

İnsan olduğum kadar hatalı.
Hatalı olduğum kadar gerçeğin peşinde.
İŞTE BEN BUYUM.! 
Kelimeler bazı şeyleri anlatır. 
Ama her şeyi yaşatmaz. 
Bazen ben bile yabancı olurken kendime, 
Sana nasıl anlatırım ki beni? Neşeliyim diyeceğim,
Belki suratsızlığıma denk geleceksin.
Espriliyim diyeceğim, 
Belki ağlamalarıma denk düşeceksin.
Özgürüm diyeceğim, 
Belki tutsaklıklarımda yakalayacaksın beni. 
Kendimi anlatıp bir kalıba sığdırmak istemem. 
Düşüncelerimde ki beni. 
Bazıları için herhangi biri. 
Bazıları için vazgeçilmez biri.
Düşlediğim kadar insanım. 
İnsan olduğum kadar hatalı. 
Hatalı olduğum kadar gerçeğin peşinde. 
İŞTE BEN BUYUM.!

Ali Rıza Yazgan

31 Temmuz 2014 Perşembe

Ölüm.

Ölüm.
Ve kadın bir an da arkadaşının ölüm haberini alır
İrkilir kala kalır öylece
Aradan geçen bir kaç dakika asır gibi gelir
Düşünceleri ile sohbet ettiği o bir kaç dakika
Ey ölüm sen bana ne zaman geleceksin der
Ölüm umursamaz soruyu
Kadın tekrarlar arka arkaya bir kaç defa
Ölümün yüzünü görür o an da simsiyahtır
Cevabını da almış olur o karartı da
Evet ey ölüm aldım cevabımı
Sen var ya ölüm belirsizlikler de öl yok ol der
Der ve aklı başına gelir birden
Ölüme ölüm dilemek ne demek ola 
Abesle iştigalden başka
Dönüp yine kendine diler kadın ölümü
Ey ölüm artık bana da gel
Geç kalmadan gel acelem var gitmelere der.
Ve uzanıp yatağına gözlerini usulca kapatır
Ölümü tekrardan beklemek üzere.e.

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Ey Deniz.

Yorulmadın mı? 
Bir ileri salınıyorsun,bir geri, 
Ne istiyorsun? 
Nereye gidiyorsun,dur durak bilmeden? 
Sanki sen de benim gibi 
İki kalplisin;köle ve özgür. 
Biri kaçmak istiyor diğerinden, 
Ama kaçmak imkânsız! 
Söyle ey deniz! 
Sende hem iyilik 
Hem de kötülük mü var?
Sükûnetinde güven mi var? 
Dalgalarında ürkeklik mi? 
Yayılışın kolay; çekilişin zor mu? 
Alçalışın zillet,yükselişin övünç mü? 
Sessizliğinde hüzün,coşkunda müjde mi var ? 
Söyle ey deniz! 
Sende hem iyilik, 
Hem de kötülük mü var?
Durdum, gece kapkaranlık. 
Deniz,bir ileri,bir geri. 
Ne deniz verdi bana yanıt, 
Ne toprak. 
Gece ağarmaya başladığında 
Ve tan ufku sürmelediğinde, 
Bir ırmağı işittim mırıldanan; 
Kâinat,dürülme ve açılmadır. 
İnsanlar içinde iyiler de var,kötüler de, 
Denizde de med ve cezir!
Mihail Nuayme

 

29 Haziran 2014 Pazar

Canım.

Ben herkese canım derim de
Sana bir başka canımmm derim
Canım derken içim coşar
Canımları ardı sıra yoluna dizerim
Dizerim de her canım deme de
Canım sonsuz acır da acır
Acıtır canımı yine de
Vazgeçmezdim canımları sıralamaktan 
Her canımın altına kalın bir çizik ataraktan
Her çizikte ben benden giderdim
Canım derken ihanetinle canım çekildi
İşte o an o an 
Ne güneşe ulaştım
Ne geceye erdim
Dünyam da bittim gittim
Öyle bir gittim ki dönmemecesine gittim
Canımı da kalbime gömdüm
Sonsuza kadar mahşerime kadar yine de
Cansın canımsın.
Uzağımdasın uzağındayım.m.

26 Haziran 2014 Perşembe

İnsafsız


Gülümserim görmezsin
İma ederim anlamazsın
Hüzünlenirim hissetmezsin
Ağlarım yağmur dersin
Güneş açar geçer
Dersin de dersin 
Be insafsız gör artık
İşte can acıyor
Bulutlar dağılmıyor
Kalıcıdırlar ben de
Tıpkı sen gibi.i.


10 Haziran 2014 Salı

İstanbul.


Ey!Aşklar şehri İstanbul.
Aşık olmayı sende öğrendim.Maviyi boğazında sevdim,martıları göğünde.Yollarında ömür oldum,ömrümü tükettim.Kışını da gördüm,güneşini de.Korkularım oldu Sultanahmet’te, Üsküdar’ında heyecanlarım.Kırıklarım vardı Harem’inde, Pendik’te bütün hayatım.Gecenin en mahrem yerlerini sende yaşadım.
Gülme bana İstanbul.Gülüşünle vurgun yer yüreğimin sol yanı, gülüşünden oldum olası korkarım.
Ey!Sevdalar şehri İstanbul.
İçimi kanatan şehir.Bronz akşamlarında mutluluklar yaşadım.Hani az buçukta sevdim seni.Sevdalar şehriydin ama,sen Sevda’yı sevmedin.İçinde koskoca bir tarihi barındıran sen,bir bana yer veremedin.Yalanmıydı sevda diye bağıran yüzün,baştan ayağa düzenmiydin.
Bakma bana İstanbul.Bakışınla buz tutar içimin tutuşan yanı, bakışından oldum olası korkarım.
Ey!Umutlar şehri İstanbul.
Taşın toprağın altın ama,bende ne varsa hepsini aldın.Ben,ben değilim sende.Gidiyorum,herşeyi sana bıraktım.Helalindim, senden helallik almadım.
Acıma bana İstanbul.Acılarınla acır içimin en iç yanı,acılarından oldum olası korkarım.
Ey!Yedi tepeli şehir.Hep şairler seni dinledi,gözleri kapalı.Şimdi,sen beni dinle.Sana son bir sözüm var.
Aşkım geçmesin boğazından bensiz.İki yakan bir araya gelmesin İstanbul.
ALINTI.

8 Haziran 2014 Pazar

Ben Deliyim.


Benim mevsimim değişmez sadece bahardır.
Kuşlardan sadece güvercini bilirim.
Yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim.
Onları da büyüyünceye kadar.
Ben deliyim.

Kendimle sohbet eder,
Kendi kendime gülerim.
Kendimle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolup,
Düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi ararım.
Bir de güzel hayaller kurarım.
Sonra hayallerimle beraber suya düşerim.

alıntı.

27 Mayıs 2014 Salı

Aklıma Düştün.

Yine bugün aklıma düştün.
Sen aklıma düş hiç istemiyorum.
Bir bilsen nasıl canım yanıyor.
İnan bana hak verirdin.
İçim çağlayanlar gibi coşuyor.
Bu özlemin var ya ahh bu hasretliğin.
Yok bunun oluru gideri avunması yok
Sen gittin gideli benim hep içim acıyor.
Eylülleri sevmiyorum nisanlar gibi.
Sensizlik öyle zor geliyor ki
Burnum sızlıyor,dünyam daralıyor
Çocuklar gibi tuttururcasına ağlıyorum
Dar zamanların sabırsız bekleyişlerinde;
Mengeneler de sıkıştırılıyorum.
Yok kahretsin ki yok
Sana çıkan tek bir sokak.
Yoksa hiç durur mu bu ayaklar
Nasıl koşar gelir yapışırdım kucağına
Geri dönmemecesine.
Yıllar geçti gidiyor
Ben senin kokunu da unuttum. 
Unuttum yok uzun zaman oldu 
Kokunu ciğerlerime çekememek
Yeşil gözlerinin berraklığı soldu mu
Nasıl ferahlar nasıl sevgini içerdim
O deniz yeşili gözlerinden.
Eski fotoğrafları aldım önüme
Gözümden akan yaşlarla ıslandı suretin
Öptüm öptüm kokladım
Eski küflü sandık kokusu geldi burnuma birden.
Hani nerede senin o miss kokun
O da mı yok oldu tıpkı gözlerinin berraklığı gibi.
Bilirmisin anılarım da küflenmeye başlamış
Bil istedim sitem etme sakın bana
Hasretlerin giderileceği o muazzam günde
Ben hiç ümidimi kaybetmedim
Arada zayıf düşse de düşlerim
Umudumdasın yadımdasın 
Hatıralar zayıflasa da bendesin.n.